Hemifasiyal Spazm
Fasiyal sinir, beyin sapı ve omurilik soğanı arasından çıkarak yüz ifadelerini kontrol eden kaslara hükmeden sinirdir. Bu sinirlerin vertebral arter denilen damarlar ya da bu damarların dalları nedeniyle, beyinde gelişen tümörler nedeniyle ya da kistik yapılar nedeniyle baskılanması sonucu, sinir fonksiyonlarında bozulmalar meydana gelebilir. Bu bozulmalar sonucunda yüz ve göz kaslarında meydana gelen istem dışı kasılmalara (tikler) hemifasiyal spazm denir.
Fasiyal sinirler, yüzün; alın, yanak, göz ve boyundaki gerdan kaslarını çalıştırır. Fasiyal sinirlerde baskılanma sonucu meydana gelen bozulma sonucunda, hafif seyreden tablolarda alın, yanak, göz ve gerdan kaslarından birinde istemsiz kasılmalar meydana gelir. Daha ağır tablolarda, birden fazla kasta kasılmalar meydana gelebilir ya da göz kapağının aralığı darlaşabilir.
Yorgunluk, ağır stres gibi durumlarda kasların istemsiz kasılması gibi sonuçlar meydana geldiği gibi, en sık görülen neden, fasiyal sinirlere damar, tümör ya da kistik yapılar tarafından yapılan baskıdır. Yüz felci, ms, distoni ya da epileptik nöbetler de hemifasiyal spazmlara yol açabilir. Nörolojik rahatsızlığı olan insanlarda görülme sıklığı daha fazla olmakla birlikte, 30-50 yaş üzerindeki kadınlarda görülme olasılığı artmaktadır.
Hemifasiyal spazmların herhangi bir tehlikesi olmamakla birlikte, yüzün görünümünü değiştirmesi, araba kullanmak, kitap okumak gibi günlük faaliyetleri etkilemesi ve yaşam kalitesini düşürmesi görülen sonuçlarıdır.
Rahatsız edecek derecede olan ve tekrarlayan kas spazmlarında, altında yatan nedenin araştırılması için nöroloji uzmanına başvurulması gerekmektedir. Hasta hikayesi tanıda önem arz ettiğinden, spazmların süresi ve başlangıcı gibi bilgiler not edilerek doktorla paylaşılmalıdır.
Nöroloji uzmanları tarafından dinlenen hasta hikayesi ve yapılan muayene sonucunda tanısı konulabilmekle birlikte, altında yatan sebeplerin araştırılması için, sinirleri etkileyen sebebi bulmak, tanıyı doğrulamak, işlev bozukluğunun ve hasarın şiddetini belirlemek ya da hastalık sürecini izleyebilmek için EMG ve beyinde olası tümör veya kistik yapıların tetkik edilebilmesi için MRG istenebilir.
Sinirlerin istemsiz kasılmalarını baskılamak için ilaç tedavisi her vakada kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavinin eksik kaldığı, sonuç vermediği durumlarda botulinum toksini (botox) enjeksiyonuna başvurulur. Botulinum Toksini, bir bakterinin salgıladığı güçlü bir zehirdir ve sinirlerden gelen uyarıların kaslara geçmesini engelleyerek görev yapan bir kas gevşeticidir. Botulinum Toksini enjekte edilen kastaki kasılmalar, ilaç dozuna göre azalır ya da ortadan kalkar. Ancak bu ilacın etkisi kısa sürelidir. Kastaki spazmın şiddetine bağlı olarak 3-6 ay gibi bir süreyle etkilidir. Sinirlerdeki bozukluğa neden olan baskının ortadan kaldırılması için cerrahi müdahale yapılabilir. Başın arka bölümünden girilerek, sinire baskı yapan damar, tümör ya da kistik yapı sinirlerden uzaklaştırılır.
Yüzün aynı bölümünde sürekli olarak tekrarlayan kasılmalar görüldüğünde takip edilmeli, bu kasılmaların süresine ve şiddetine bağlı olarak doktora başvurulmalıdır. Bazı kas spazmları durağan seyrederken, bazı kas spazmları zamanla artarak fonksiyonel problemlere neden olabilmektedir.