Dekubitus Ülseri
Uzun süre sırt üstü, yüz üstü veya yan yatma sonucunda basınç altında kalan bölgelerde oluşan yaralardır.
Duodenum ülseri
İnce bağırsağın ilk kısımlarında (Oniki parmak bağırsağında) aşınma sonucu meydana gelen yaradır.
Mide asidi ve sindirim enzimleri tarafından on iki parmak bağırsağının tahrip edilmesiyle gelişir.
Normalde duodenumun tabakaları asidinin etkilerinden korunmaktadır. Bazı durumlarda bu koruma yeterli olmaz ve ülser gelişir.
En sık rastlanan ülserler Helikobakter Pilori adı verilen bir bakteri türü tarafından oluşturulur. Bu bakteriler duodenal ülserlerin yaklaşık %90?nın sebebidir.
Diğer en sık ülser yapıcı sebep antienflamatuar ilaçlardır. Bu grup ilaçlar aspirin, ibobrufen, naproksen gibi romatizma ilaçlarını içerir.
Nikotin, alkol, kafeinin ülser yapıcı değişiklikleri hızlandırdığı biliniyor.
Yemeklerden birkaç saat sonra artan, gece uykudan uyandıran, karnın üst kısmında, yanma tarzında ağrı duodenal ülser için tipiktir.
Mide ülseri
Midenin iç yüzündeki belirli bir kısmın aşınması sonucu meydana gelen yaradır.
Ülseratif kolit
Kalın barsağın iç yüzeyini döşeyen tabakanın (kolon mukozası) kronik iltibabıdır.
Vajina ülserasyonu
Vajinada yara, ülserleşme.
Vulva ülserasyonu
Kadın dış genital organlarında yara, ülserleşme.
Penis ülseri
Peniste, penis derisinde ortaya çıkan yaralardır. Bir iltihabi durum sonrası gelişebilir.
Ülser
Ülser, mide asidinin ya da Helicobacter pylori adı verilen bakterinin mide mukozasını tahrip ederek meydana getirdiği yaralara verilen isimdir. Ülser fransızca kökenli, açık yara anlamına gelen bir kelimedir. Vücutta açılan yaralara bu nedenle ülser denmektedir.
Karın ağrısı, bulantı ve karın bölgesindeki yanma hissi ülserin başlıca belirtileridir. Kusma, ağız sulanması, zayıflama, kabızlık gibi belirtiler de verebilir. Açık ya da gizli kanamalar ile kendini kesin olarak belli eder.
Ülserin nedenlerinden biri Helicobacter pylori adı verilen bakteridir. Midenin çeşitli alanlarına yerleşen Helicobacter pylori bakterisi buradaki dokulara hasar vererek mide ülserine sebep olur. Ülserin diğer bir sebebi, iltihap giderici ağrı kesici ilaçlardır. Bu ilaçlar düzenli olarak kullanıldığında sindirim yoluna zarar vererek ülsere neden olmaktadır. Bunların dışında, genetik yatkınlık, alkol ve sigara kullanımı, kahve alışkanlığı ve çevre kirliliğinin de ülsere neden olduğu düşünülmektedir.
Eklem ağrıları nedeniyle iltihap giderici ağrı kesici kullanan 50 yaş üzeri bireyler, bu ilaçların uzun süre ve düzenli kullanımda sindirim yoluna zarar vermesi neticesinde ülser hastalığı açısından risk altındadırlar. Düzenli alkol ve sigara kullananlar ile kahve alışkanlığı olanlar da risk altında sayılabilirler.
Üst sindirim sisteminde kanamalar, ülser derinliğinin artarak mide ya da on iki parmak bağırsağını delmesi, on iki parmak bağırsağı ve pilor kanalında ödem meydana gelmesi ve yiyecek, içecek geçişinin engellenerek tıkanması gibi komplikasyonlara sebep olabilir.
Ülser, erken teşhiste kolay tedavi edilen ancak ilerlediğinde hayati tehlikesi olan bir hastalık olduğundan, hastalık şüphesinde hemen doktora başvurulmalıdır.
Ülser teşhisinde hastanın hikayesi önem taşır. Radyolojik tespitler ile kesin tanı konur. Ucunda kamera bulunan bir boru ile mideye inilerek inceleme yapılan endoskopi, ülser teşhisinde en sık kullanılan yöntemlerden biridir. Kamera ile ülserin yeri ve büyüklüğü tam olarak tespit edilebilmektedir. Endoskopi ile görüntülenen ülserden örnek alınarak laboratuvar ortamında incelenir (biyopsi) ve ülserin nedeni ya da kanserli olup olmadığı konusunda net bilgi elde edilebilir. Ülsere neden olan Helicobacter pylori bakterisinin mevcudiyetinin tespit edilebilmesi için dışkı, nefes ve kan testleri yapılması da kullanılan yöntemlerden biridir.
Ülser başlangıç aşamasındaysa, mide asidini dengeleyici ilaçlar kullanılarak ülserin bulunduğu bölgede önemli oranda iyileşme sağlanabilmektedir. Dışkı, nefes ve kan testlerinde, Helicobacter pylori bakterisine rastlanmışsa, antiasit ilaçlarla birlikte antibiyotik kullanılarak enfeksiyon temizlenir. Ülserin ileri durumda olduğu ve hayati tehlike arz ettiği durumlarda cerrahi müdahaleye başvurulabilir.
Helicobacter pylori bakterisinin neden olduğu ülserden korunmak oldukça zordur. Bu bakteri genellikle sıvı ve katı gıdalar ile çatal-kaşık yolu ile daha çok çocukluk döneminde vücuda girer. Fekal-oral geçiş gösteren bulaş yolun için özellikler çocuklukta tuvalet hijyeni oldukça önemlidir. Ağrı kesici kullanımına dikkat edilmeli. Gereksiz ve uzun süreli ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Özellikle asprin ve ibuprofen kullanımında dikkatli olunması gerekmektedir. Sigara kullanımı ülser riskini arttırır ya da var olan ülserin tedavisinde gecikme yaratabilir. Alkol kullanımı, mide ve bağırsak duvarlarında enfeksiyona neden olabilmektedir.